Güncel hayattaki yaşam ve yapılan teknikler, Ukemiler dairesel olup, Uke/Aite (Teknik Uygulanan) düşer kalkar, hareket eder, teknikle birleşir enerji toplar ve bedeniyle tekniğe dönüşüp tekniğin kendisi olur. ‘’Ukemi yaşamaktır ölmek değildir.’’
Uke/Aite elinizin çevresini saran hava gibi, su gibi olmalıdır. Hafif ve hareket halinde hissetmezsiniz ama her zaman orada olduğunu bilirsiniz. Doğru ukemi hareket etmek, hafif olmak ve Nage/Tori (teknik uygulayan) ile sürekli temas halinde kalmak ve hissetmektir. Uke/Aite her zaman canlı ve Nage/Tori ile birlikte hareket halinde olmalıdır. Uke/Aite şekilsiz ve görünmez olan bir şeyi alıp ve ona şekil verebilmeli; ta ki bu eylem tekniğe dönüşünceye kadar.
Ukemi, Aikido’nun yumuşak merkezini öğrenmek, yavaşça sönmekte olan bir dalganın içinden geçen bir sörfçü gibi tekniğin içinde olmaktır. Ukemi, çevremizi saran ve birlikte hareket ettiğimiz kuvvetlerle bağlantı kurmamızı sağlayıp, aynı zamanda tekniğin nasıl doğru ve işe yarar şekilde uygulayacağımızı da öğretir. Ukemi hızlı, verimli, hassas ve canlı olmalı, bu anlayışları tekniğin kalbine aktarabilmelidir. Çünkü gerçek şu ki Aikido tekniği, dışarıda dojodaki şekliyle çalışmaz. Tekniğin gerçek durumlarda çalışmasını sağlamak için, tekniğin öğrettiği sert uygulamayla, ukemi’nin öğrettiği hız, hareket ve an’ın farkındalığının birleşimine ihtiyaç vardır. Eğer biri ukemi eğitimini eksik bırakırsa, Aikido tekniğinin işe yaramasını beklememelidir. Ukemi, tekniği beslediği sürece, teknik pratik ve gerçek hayatta çalışan bir eylem haline gelir.
Uke/Aite saldırırken Nage/Tori ile uygun mesafeyi koruyarak kendi güvenliğini sağlamalı, bazı durumlar dışında, Uke/Tori’nin boşta kalan elini kendini savunmak için kullanmasına gerek kalmamalıdır. Bir atemi’ye karşı blok almak, Uke/Aite’yi olduğu yere sabitler, bloğun etkili olabilmesi için, Uke/Aite atemi ile temas eden kola kuvvet uygulamalıdır, bu kuvvet kişinin hareketini kısıtlar. Bu yüzden Aikido çalışırken saldırıları engellemek yerine yollarından çekiliriz. Uke/Aite Aikidoya yeni başlamış ve güvensiz biriyle çalışırken, kendini korumak adına blok alıp kolunu kaldırabilir. Aslında, Aikido atemisinin öncelikli amacı, eğitmen ya da kıdemli öğrenci tarafından yanlış kullanılmadığı sürece doğrudan Uke/Aite’ye vurmak olmayıp bir anlık dikkatini dağıtıp tekniğe kolay girmesini sağlamaktır. Tüm savaş sanatları’nın içinde oldukça fazla şaşırtmaca ve hileler vardır.
Bir bardağı tutmak için elini kaldırdığında veya kol doğal pozisyonunda durduğunda, elden omuza belli bir mesafe vardır bu, ukemi esnasında korunması gereken doğal mesafedir. El, kol içeri doğru katlanırsa, yani Uke/Aite ve Nage/Tori birbirine çok yaklaşırsa, kişiyi geri itmek için Nage/Tori atemi kullanmalıdır. Uke/Aite’nin eli, kolu, bedeninden ya da merkezinden çok uzaklaşırsa, teknik uygulandığında yaralanma tehlikesi ortaya çıkar.
Merkez ve el görünmez bir elastik ip ile bağlanmış gibi olmalıdır. Teknik uygulanırken Uke/Aite, nereye götürülürse götürülsün tekniğin enerjisini, temasını kesmeden takip etmeli ve sadece tekniğin yönlendirmesiyle düşmeli, Nage/Tori’den ayrılıp serbest kalmalıdır.
Uke/Aite tekniği takip etmeli, daima araştırmalı, tekniğindeki boşlukların nerede olduğunu hissetmelidir, çünkü her tekniğin sonunda bir geri dönüş olur. Ancak özellikle bu tür bir çalışma yapılmıyorsa, uygulanan tekniği tersine çevirmemelidir. Ukemi yapmak yerine Kaeshi Waza (Karşı Teknik) yapılmamalıdır. Çünkü Aikido çalışan her birey kendi öğretmenidir; her öğrenci kendi yolunu çizer. Ancak çalışma sırasında daima böyle geri dönüş olasılıklarının farkında olmak gerekir. Bu araştırma, kişinin ukemi için doğru pozisyonu bulmasını ve tekniğinde geri dönüşlere veya karşı saldırılara izin veren açıklıkların nerede olabileceğini daha iyi değerlendirmesini sağlar. Böyle bir ukemi yöntemi, düşmeye odaklanmak yerine Nage/Tori’ye doğru dönmek, tersine çevirme ya da Kaeshi Waza olasılığını hissettirmek veya sadece bunun bilincinde olmak, Nage/Tori’yi tekniğinde uyanık tutar.
Yapılan çalışmalarda ve her şeyde savaşçı bir temel olmalıdır, geri dönüş çok önemlidir. Eğer bir kişi size yumruk atabiliyorsa, tekniğinizde bir boşluk vardır ve yeniden gözden geçirilmelidir. Bunu başkasının açıklarını aramaktan daha iyi öğreten bir şey yoktur. Aikido çalışırken kendimize ve partnerimize dürüst olmalı kendimizde dahil hiç kimseyi kandırmaya çalışmamalıyız.
Eğer doğru ukemi’nin ne olduğunu anlamaya çalışıyorsanız, ileriye (Mae Ukemi) ya da geriye (Ushiro Ukemi) yuvarlanmaları, temel egzersizleri yapıyorsanız, hangi durumlara nasıl tepki vereceğinizi keşfetmek istiyorsanız, cevabınızı her zaman farkındalık içinde bulursunuz. Uke/Aite her zaman Nage/Tori ile yüzleşmeli veya ona doğru dönmeye çalışmalıdır. Eğer ukemi sırasında sırtınızı Nage/Tori’ye dönerseniz, tehlikeli açıklar vermiş olacağınız gibi, aynı zamanda Nage/Tori’nin yaptığı şeyin farkında olamazsınız.
İyi bir Uke/Aite olmanın yolu alçak gönüllülük’ten geçer. Atak yapan Uke/Aite size pratik yapmanız, tekniği öğrenmeniz için bedenini teslim eder, bunu kötüye kullanmak çok doğru bir hareket değildir. Uke, nageye karşı mücadele etmek, egosunu ve ihtiyaçlarını ona dayatmak yerine, tekniği öğrenebilmesi için kendini nage’ye güvenle teslim etmelidir. (Burada çok ince bir çizgi vardır onu da iyi analiz etmek gerekir, gereksiz yere kendini yerden yere atmak da çok doğru olmayıp, bu sanatı bilmeyenlerin çok yanlış anlamalarına sebep vermektedir.) Bu çok önemlidir çünkü Aikido sadece dövüşmek ya da savunmakla ilgili olmayıp, aynı zamanda eğer yürümeyi seçerseniz ruhani bir yoldur.
Bu yolu yürümeye karar veren kişi direnmek, çatışmak ve didişmekten uzak durmalıdır ki, aslına bakarsanız çalıştığımız sanatın özü de budur. Gücün karşısında durmamak, direnmemek, önünden çekilip yol verip nefes atışı yapmak (Kokyunage), ya da atağın gücünü kullanarak bir çok farklı tekniğe girmek.
Çalışmalar esnasında yapılan teknikteki hatalar, sözlü olarak değil, beden diliyle gösterilmeye çalışmalıdır. Unutulmamalıdır ki ders içinde tek Sensei vardır, o da dersi verendir. Ayrıca minderdeki herkes kendi eğitiminden sorumludur, kişiler öğretmeden önce kendi hatalarını düzeltmeye çalışmalıdır. Hiç kimse bir başkasını düzeltmeden önce, üzerinde çalışacağı çok şeyi olduğunu ve acaba ne kadar doğru bildiğini de asla unutmamalıdır.
‘’Başkalarını düzeltmek için önce kendinizi düzeltiniz (Hz.Ömer)’’
Sedat ILGAR
Çengelköy Aikido Akademi Kurucu / Baş Eğitmeni